SAHA İstanbul ile İtalya arasında savunma ve uzay köprüsü: 2026 vizyonu masada: SAHA İstanbul, İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası ile Promos Italia iş birliğinde düzenlenen ikili iş görüşmelerine katılarak üye firmaların yeteneklerini ve Türk savunma sanayisinin potansiyelini tanıttı.
- Etkinlikte, İtalyan sanayicilerle doğrudan temas kurularak iki ülke arasındaki potansiyel iş birlikleri ve ortaklık fırsatları değerlendirildi.
- Görüşmelerin odak noktasını ise 2026 yılında Türkiye’de düzenlenecek küresel ölçekli iki dev organizasyon olan SAHA EXPO ve Uluslararası Astronotik Kongresi’ne (IAC) İtalyan firmalarının katılımı oluşturdu.
Savunmada “İcra Dönemi” meyvelerini verdi: Türkiye artık küresel oyuncu: Altınay Savunma Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Altınay, Türkiye’nin savunma sanayiinde bilgi ve strateji aşamalarını geçerek “icra dönemine” girdiğini ve artık insansız sistemler ile hava savunma alanlarında küresel rekabet gücüne ulaştığını belirtti.
- Türkiye’nin kendi “Çelik Kubbe”sini kurabilecek yetkinliğe eriştiğini vurgulayan Altınay, 1974’ten bugüne uzanan dışa bağımlılığı kırma sürecinin üç kritik kırılma noktasıyla (Kıbrıs Barış Harekâtı, ASELSAN/SSM kuruluşu, platform geliştirme dönemi) şekillendiğini ifade etti.
- Gelecek 10-20 yılın, özellikle uzay ve hava savunma teknolojilerinde biriken kapasitenin sonuçlarının alınacağı bir dönem olacağına dikkat çeken Altınay, Türk gençlerinin bu yüksek teknolojiyi yüksek ahlakla birleştirerek ülkeyi daha ileri taşıyacağını söyledi.
Yerli İHA’lara NETA Kalkanı: Kesintisiz iletişim için akıllı takip: SAHA İstanbul üyesi NETA, İHA’lar ile yer istasyonları arasında otomatik takip yeteneğine sahip, kesintisiz haberleşme sağlayan yeni veri terminali çözümlerini geliştirdi.
- GPS verileri veya sinyal gücünü kullanarak hedefi hassasiyetle izleyen sistem, bağlantı kopsa dahi takibi sürdürerek operasyonel sürekliliği garanti altına alıyor.
- Görüş hattı (LOS) üzerinden sağlanan bu güvenli iletişim altyapısı, yerli insansız hava araçlarının en zorlu koşullarda bile veri akışını kaybetmeden görev yapmasını sağlıyor.
SAHA İstanbul’dan NATO başarısı: 3 Türk firması DIANA Programı’na seçildi: SAHA İstanbul, 3000’den fazla başvurunun yapıldığı prestijli NATO DIANA Programı’na üç üyesinin kabul edildiğini duyurdu.
- Küresel rekabette öne çıkarak bu önemli başarıya imza atan Arke Telekom, EXENTECH ve SIMULARGE firmaları, Türk savunma ve teknoloji ekosisteminin yetkinliğini bir kez daha kanıtladı.
- SAHA İstanbul, üyelerini uluslararası arenada desteklemeye ve sektörel büyümeyi hızlandırmaya devam edeceğini vurguladı.
SAHA İstanbul Üyesi TRBOR’dan stratejik hamle: F1200 Bor Karbür ile üstün zırh koruması: TRBOR, dünyanın en sert üçüncü malzemesi olan F1200 Bor Karbür ile savunma sanayiine yönelik stratejik zırh ve dayanım çözümleri geliştiriyor.
- Yüksek ısı dayanımı ve üstün sertliğiyle dikkat çeken bu malzeme, zorlu koşullarda maksimum koruma sağlarken çeliğe göre üçte bir oranında hafiflik sunuyor.
- Bu hafiflik avantajı, balistik zırh ve zırhlı araçlarda ağırlığı düşürerek manevra kabiliyetini ve operasyonel performansı önemli ölçüde artırıyor.
Bakan Kacır duyurdu: Ambargoya “MİHAL” ile yerli çözüm: Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yurt dışından tedariki engellenen parçaların yerine TÜBİTAK SAGE tarafından tamamen yerli imkanlarla geliştirilen lazer hedef algılayıcı MİHAL’in (Milli Hedef Algılayıcı) detaylarını paylaştı.
- GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN hava-hava füzelerinde kullanılan bu kritik sistem, füzelerin hedefe doğrudan çarpmasa bile 0-10 metre mesafeden tehdidi algılayıp harp başlığını en etkili anda patlatmasını sağlıyor.
- KIZILELMA’dan yapılan atışlarda da kendini kanıtlayan MİHAL, Türkiye’nin kritik alt sistemlerdeki dışa bağımlılığını sonlandıran stratejik bir başarı olarak öne çıkıyor.
ASELSAN’ın yeni muhafızı GÖKSUR’dan tam isabet: Mavi Vatan için güçlü kalkan: ASELSAN, denizlerdeki güvenliği artırmak amacıyla geliştirdiği GÖKSUR Yakın Hava Savunma Füze Sistemi’nin, suya yakın uçan yüksek hızlı bir hedefi tam isabetle vurduğu yeni test görüntülerini paylaştı.
- Özellikle gemisavar ve seyir füzeleri gibi zorlu tehditlere karşı geliştirilen sistem, yapay zeka destekli atış kontrol yeteneği ve 360 derece tehdit imha kapasitesiyle dikkat çekiyor.
- Modüler yapısı sayesinde farklı deniz platformlarına kolayca entegre edilebilen GÖKSUR, sahip olduğu gelişmiş özelliklerle Mavi Vatan’ın savunmasında kritik bir rol üstlenmeye hazırlanıyor.
Türk savunma sanayisinden Mısır’a tarihi çıkarma: AKREP ve HAMZA-1 ilk kez görücüye çıktı: HAVELSAN ve Mısır Arap Endüstrileşme Teşkilatı (AOI) iş birliğiyle geliştirilen insansız kara aracı AKREP ve dikey iniş-kalkış yapabilen insansız hava aracı HAMZA-1, Mısır’daki EDEX 2025 fuarında ilk kez tanıtıldı.
- Özellikle çöl koşullarına ve bölgenin ihtiyaçlarına özel olarak tasarlanan bu araçlar, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi dahil olmak üzere katılımcılardan büyük ilgi gördü.
- Bu stratejik hamle ile Türkiye, Mısır’ı Afrika pazarına açılan bir kapı olarak değerlendirerek yerli teknolojilerini bölge ülkelerine ihraç etmeyi hedefliyor.
Yerli mühimmatın kalbine ziyaret: Başkan Görgün kritik tesisleri denetledi: Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Çorum’un Sungurlu ilçesindeki stratejik öneme sahip mühimmat ve küresel barut üretim tesislerini ziyaret ederek üretim süreçlerini yerinde inceledi.
- Ülke savunması için hayati olan topçu mühimmatı, patlayıcı dolum hatları ve kompozit yakıt üretim alanlarını gezen Görgün, tesislerin yapay zeka ve veri analitiği gibi modern teknolojilerle desteklendiğini belirtti.
- Ziyaret sırasında sektörün ihracat başarısına da değinen Görgün, savunma sanayisinin 2024’ün ilk 11 ayında 7,4 milyar dolarla rekor kırdığını ve yıl sonu hedefinin 8,5 milyar doları aşmak olduğunu vurguladı.
Türkiye ve Azerbaycan’dan stratejik savunma hamlesi: “Makine ve Kimya Azerbaijan” kuruldu: Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE), iki ülke arasındaki savunma sanayii iş birliğini kurumsal bir yapıya kavuşturmak amacıyla Bakü merkezli yeni şirketi “Makine ve Kimya Azerbaijan (MKA)”ı resmen kurdu.
- Sermayesinin tamamı MKE’ye ait olan bu yeni şirket, teknoloji transferi yoluyla her iki ülkenin ihtiyaç duyduğu savunma ürünlerini yerel olarak üretecek ve Türk savunma sanayisinin Kafkasya ile Orta Asya’ya açılan kapısı olacak.
- Halihazırda Azerbaycan için fişek üretim hattı kurulumunu sürdüren MKE, bu yatırımla bölgede istihdam yaratmayı ve küresel marka değerini artırmayı hedefliyor.
Milli Deniz Topu Denizhan-76 Avrupa’ya açıldı: MKE tarafından yerli imkanlarla geliştirilen Denizhan-76 deniz topu, Romanya’ya ihraç edilen TCG Akhisar gemisi üzerine entegre edilerek ilk kez bir NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülkenin envanterine girdi.
- Örtülü ambargolara yanıt olarak rekor sürede üretilen sistem, dakikada 80 atım hızı ve 16 kilometre menziliyle gemilerin hava ve su üstü savunmasında yüksek vuruş gücü sağlıyor.
- Endonezya’nın ardından gelen bu stratejik başarı, Türk savunma sanayisinin küresel pazardaki rekabet gücünü ve yerli sistemlerin uluslararası güvenilirliğini bir kez daha kanıtladı.
ASELSAN’dan tarihi adım: Kahire ofisi ile Mısır’da yeni dönem başlıyor: ASELSAN, Kahire’de düzenlenen EDEX 2025 savunma fuarı kapsamında “Aselsan Egypt” ofisini resmen açarak Mısır pazarındaki varlığını kalıcı hale getirdi.
- Yeni açılan temsilcilik sayesinde Mısır Silahlı Kuvvetleri ve bölgedeki müşteriler, ASELSAN’ın teknolojik çözümlerine ve hizmetlerine artık doğrudan erişim sağlayabilecek.
- İki ülke arasındaki iş birliğini derinleştirmeyi hedefleyen bu hamle, Mısırlı firmalarla imzalanan ön anlaşmalarla birlikte ortak üretim ve stratejik ortaklıkların kapısını aralıyor.
Savunma Sanayii’nde Macaristan ile stratejik dönem: Görgün’den “Ortak Vizyon” vurgusu: Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı kapsamında iki ülke arasındaki savunma iş birliğinin, karşılıklı güvene dayalı uzun vadeli bir ortaklık vizyonu taşıdığını belirtti.
Toplantıda imzalanan yeni anlaşmalarla savunma sanayisinde iş birliği döneminin başladığına dikkat çeken Görgün, bu diyaloğun yalnızca ticari bir ilişki olmanın ötesine geçtiğini vurguladı.
Görgün, savunma sanayisinin iki ülke arasındaki stratejik bağları güçlendirmede kilit bir rol oynadığını ifade ederek, sürece katkı sağlayan tüm kurumlara teşekkür etti.
Türk devlerinden Budapeşte çıkarması: ASELSAN ve Nurol Makina Macaristan’da güçlerini birleştirdi: ASELSAN ve Nurol Makina, Macaristan’ın teknoloji devi 4iG Uzay ve Savunma Teknolojileri (4iG SDT) ile stratejik öneme sahip iki ayrı iş birliği anlaşmasına imza attı.
- Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı kapsamında gerçekleşen bu anlaşmalar, sadece ürün satışını değil, aynı zamanda ortak üretim ve teknoloji transferini de hedefliyor.
- Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün’ün “yeni bir dönemin başlangıcı” olarak nitelendirdiği bu hamle, Türk savunma şirketlerinin Avrupa pazarındaki kalıcılığını ve NATO müttefikleriyle olan entegrasyonunu bir üst seviyeye taşıyor.
Emniyetin “Sır Küpü” görevde: ASELSAN imzalı KETUM ile kriptolu iletişim devri: ASELSAN tarafından geliştirilen Kriptolu Emniyet Telsiz ve Muhabere Sistemi (KETUM), milli kripto algoritmaları kullanarak polis telsizlerinin üçüncü şahıslarca dinlenmesini tamamen engelliyor.
- Doğal afetler ve acil durumlarda dahi kesintisiz iletişim sağlayan sistem, yüksek veri aktarım hızı ve “susturma” özelliğiyle operasyonel güvenliği en üst seviyeye taşıyor.
- İsminin hakkını vererek “ketum” bir yapı sergileyen bu yerli teknoloji, Ankara ve İstanbul gibi metropollerde yaygınlaşarak haberleşmede dışa bağımlılığı sona erdiriyor.
Mayınlı sahaların korkulu rüyası: MKE ALPAY ile mehmetçiğe güvenli koridor: MKE mühendisleri tarafından tamamen yerli imkanlarla geliştirilen MKE ALPAY, roketle fırlatılan özel sistemi sayesinde mayınlı arazilerde birliklerin güvenle ilerleyebilmesi için temizlenmiş geçitler açıyor.
- Tek seferde 400 kilogram C4 patlayıcı kullanarak 10 metre genişliğinde ve 100 metre uzunluğundaki bir alanı, yerin 1 metre derinliğine kadar yüzde 99 başarı oranıyla mayınlardan arındırabiliyor.
- Zırhlı araçlarla kolayca taşınabilen ve her türlü hava koşulunda sadece 15 dakikada kurulabilen sistem, halihazırda Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından aktif operasyonlarda kullanılıyor.
Türk İHA’larına Ekvator’da CTech imzası: “Anahtar Deliği” sorunu tarih oldu: SAHA İstanbul üyesi CTech, Ekvator kuşağındaki bir Asya ülkesine ihraç edilen İHA’ların zorlu coğrafi koşullarda görev yapabilmesi için özel olarak geliştirdiği uydu haberleşme sistemlerini devreye aldı.
- Uyduların tam tepede olduğu durumlarda yaşanan ve “Keyhole Effect” (Anahtar Deliği Etkisi) olarak bilinen sinyal kaybı sorununu çözen 4 eksenli anten sistemi, en dik açılarda bile kesintisiz bağlantı sağlıyor.
- Bu gelişmiş teknoloji sayesinde İHA’lar, binlerce kilometre uzaktan yüksek çözünürlüklü görüntü ve veri aktarımını güvenle sürdürerek operasyonel sürekliliği garanti altına alıyor.
Milli füze TAYFUN’dan yeni başarı; Test atışı tam isabetle gerçekleşti: Türkiye’nin milli imkanlarla geliştirilen ve en uzun menzilli balistik füzesi olan TAYFUN, gerçekleştirilen yeni test atışında hedefini tam isabetle vurarak önemli bir başarıya daha imza attı.
Seri üretim ve teslimat süreçleri devam eden füze sistemi, bu testle birlikte Türk savunma sanayisinin caydırıcılığını artırma yolunda kritik bir eşiği daha aşmış oldu. Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, TAYFUN’un göreve hazır olduğunu belirterek bu başarının milli mühendislik ve teknolojinin gücünü bir kez daha kanıtladığını vurguladılar.
ASELSAN’dan Çelik Kubbe hamlesi: Gelecek yıl 100’den fazla sistem teslim edilecek: ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, Türkiye’nin yapay zeka destekli entegre hava savunma ağı “Çelik Kubbe” projesinde çalışmaların hız kazandığını ve önümüzdeki yıl 100’ün üzerinde yeni sistemin teslimatının hedeflendiğini açıkladı.
- GÜRZ, HİSAR ve SİPER gibi farklı irtifa hava savunma unsurlarını tek bir merkezden yöneten sistem, lazer ve mikrodalga silahları gibi yeni teknolojilerle güçlendirilerek modern tehditlere karşı tam koruma sağlayacak.
- Akyol, ASELSAN’ın artan üretim kapasitesiyle desteklenen bu projenin, Türkiye’nin hava sahası güvenliğini en üst seviyeye taşıyacağını vurguladı.
